- 09/01/2020
Eklem kıkırdağının yok olmasıyla ortaya çıkan eklem yıpranması (artrozu), istirahat, ilaçlar, fizik tedavi, baston kullanımı ve eklem içi enjeksiyonlar gibi yöntemler ile tedavi edilememektedir. Yürüme, merdiven çıkma gibi günlük yaşam aktivitelerini ileri derecede kısıtlayan, şiddetli ağrıya neden olan bu durumun tedavisi ancak diz protezi cerrahisi ile mümkün olmaktadır.
Hastanın 60-80 yaşları arasında olması tercih edilir, ancak romatoid artrit ve osteonekroz gibi bazı özel durumlarda daha erken yaşlarda da protez yapılabilir.Total diz protezi, aşınmış olan eklem yüzlerinin, metal ve polietilenden imal edilen, ağrısız eklem hareketi için tasarlanmış özel parçalar ile kaplanarak yapay bir eklem oluşturulmasıdır. İlk kez 1968 yılında uygulanan diz protezi, cerrahi teknikler, kullanılan maddeler ve tasarım alanındaki ilerlemeler sayesinde geliştirilerek günümüzde çok daha başarılı bir tedavi yöntemi olmuştur.
Total diz protezi Uygun anestezi yapıldıktan sonra, dizin önünden yapılan bir kesi ile diz eklemine ulaşılır. Eklemi oluşturan üç kemiğin (femur, tibia ve patella) birbirlerine temas eden yüzlerindeki aşınmış kıkırdak dokusu, ince bir kemik tabakası ile birlikte kesilerek çıkartılır, sonra uygun boyutlarda seçilen protez parçaları, kemik çimentosu (polimetil metakrilat) adı verilen bir dolgu maddesi kullanılarak, hazırlanan kemik yüzeylere tutturulur.
Böylece eklem yüzleri, metal ve plastikten yapılmış parçalarla yeniden kaplanmış olur. Ameliyat 1-2 saat arasında sürer. Ameliyat sonrası ağrı kontrolü için sıklıka epidural (belden yerleştirilen) veya damar yoluyla ilaç veren ağrı pompaları kullanılır. Ertesi gün diz hareketlerine başlanır ve yardımla ayağa kalkılır. Oda ve koridor içinde rahat yürüyebilir hale geldiğinizde hastaneden taburcu olabilirsiniz. Hastanede kalma süresi hastadan hastaya çok farklılık göstermekle birlikte 3 ile 7 gün arasında değişebilir. Bu süre içinde enfeksiyon, emboli, profilaksisi, ağrı tedavisi yapılır. Hastalar temel rehabilitasyonu öğrenmiş ve yürüteç ile rahat yürür vaziyette taburcu edilmelidir.
Protezin özelliğinden dolayı diz tam bükülemez. Bu nedenle secdeye vararak namaz kılmak ve alaturka tuvalete oturmak mümkün değil hatta zararlıdır. Arzu edilen bükülme açısı 110-120 derecedir. Merdiven inip çıkmalarına altıncı haftadan sonra izin verilmelidir.
Toplar damar tıkanması (derin ven trombozu) profilaksisi ortalama bir ay olmak üzere evde de sürdürülmelidir. Takipler poliklinikten üç ay, altı ay ve birer yıl arayla film ve klinik kontroller ile yapılmalıdır.
Total diz protezi yapılan hastaların %90’ından fazlasında diz ağrılarında belirgin bir azalma ve yürüme/merdiven inip çıkma gibi günlük yaşam aktivitelerini yapmada belirgin bir iyileşme elde edilir. Hastaneden taburcu olduğunuzda bir destek kullanarak, ev içinde yürüyüş yapma imkanınız olacaktır. Ağrınızın belirgin olarak düzelmesi ve bağımsız sokağa çıkmanız, her hasta için farklı olmakla birlikte 4 ila 8 hafta arasındadır. Total diz protezi sonrası koşma, sıçrama gerektiren sporlar ve ağır işlerin yapılması uygun değildir, bu tip aktiviteler protezin ömrünü kısaltacaktır. Yürüyüş, golf, yüzme gibi zorlayıcı olmayan sporlar yapılabilir. Araba kullanmakta bir mahsur yoktur.
Cerrahiden önce bacağınızda var olan eğrilik ve şekil bozuklukları da ameliyat sırasında düzeltilir, bu diz protezinin ömrünü uzatacaktır.
Ancak özellikle kilolu hastalarda,hareket açıklığı daha azdır. Ortalama hareket açıklığı 115 derece civarındadır, bu nedenle diz protezi sonrası yere tam çömelmek veya namaz kılmak sıklıkla mümkün değildir. Son yıllarda, diz hareket açıklığını artıran teknikler ve tasarımlar uygulanıyor olsa da, hastaların ayaklarını altlarına alıp oturmaları diz protezinin uzun süreli sağ kalımı açısından sakıncalı olabilir.
Total diz protezini oluşturan metal ve plastik parçalar, hareket sırasında ortaya çıkan sürtünmeye bağlı olarak zaman içinde aşınır. Aşınma ile ortaya çıkan ve gözle görülmeyecek kadar küçük metal ve plastik parçalarına karşı vücudun cevabı ile diz protezinin parçaları tutunduğu kemikten ayrılıp gevşeyebilir. Uygun cerrahi teknik ve modern protez tasarımları kullanılarak yapılan diz protezlerinin ömrü günümüzde 15-20 yıla kadar uzamıştır. Gevşeyen diz protezleri, çoğu hastada ikinci bir ameliyat ile çıkartılıp yeniden protez yerleştirilebilir, ancak ikinci protezin ömrü, ilki kadar uzun değildir. Aşınma, gevşeme gibi sorunlara erken tanı koymak amacıyla, yakınmanız olmasa bile düzenli aralıklarla muayene ve röntgen incelemeleri ile diz protezinizin kontrol edilmesi uygundur. Doktorunuz size ne zaman aralıklarında kontrole geleceğinizi belirtecektir.
WHN, Diz Protezi tedavisinde başarı ve güvene dayalı fırsatlar sunmaktadır.Tüm süreci dünya standartlarında hastanelerimizde, başarılı doktorlarımızla sizlere hizmet ederken en uygun maliyetle sizin için yönetiyoruz.